1. MERSİN BALIKLARINDA ANAÇ SEÇİMİ BAKIMI YUMURTA/SPERM ALIMI VE DÖLLEME
Mersin balıklarının yaşama ortamı deniz olduğundan ve 10–15 yaşlarında eşeysel olgunluk yaşına eriştiklerinden, yavru balıklar yetiştirilerek nehirlere bırakılır. Bu yetiştiricilikte amaç, eşeysel olgunluğa erişen balıklardan havyar elde etmektir.
Sahillerimizde senelerden beri anaç balıkların yumurtlamadan önce veya yumurta bırakma döneminde avlanması, nehirlerin tarım, şehir ve sanayi artıkları ile kirlenmesi, ayrıca baraj ve setlerin imal edilmesi anaç balıkların yumurtlamak üzere nehirlere gitmesine ve yavruların gelişmesine ve denize ulaşmalarını engellediğinden Mersin balığının nesli son derecede azalmış bulunmaktadır.
1.1. Mersin Balığının Biyolojik Özellikleri
Kıkırdak iskeletli (Chondrostei) takımına giren Mersin balıkları Acipenceridae familyasından olup bunların Avrupa’da, Asya’da ve Kuzey Amerika’da iki cinsi ve 27 türü olduğu bilinmektedir. Cinslerden biri Huso, diğeri Acipencerdir.
Doğa koşullarında bazı türler arasında melez döller meydana gelebilmekte ve oldukça değişik özellik göstermektedir.
Mersingiller ailesi türlerinin çoğu, tatlı suya sadece yumurta bırakma amacıyla girer. Diğer zamanlarının tümü denizde geçer. Sadece Acipencer ruthenus’ un tüm yaşamı tatlı suda geçmektedir.
Mersin balıkları hayatlarının büyük kısmını denizlerde geçirir. Erkekleri 6–12 ve dişileri 12–17 yaşlarında cinsî olgunluğa erişirler. Cinsî olgunluğa erişenler llkbahar başlarında nehirlere girer. Nehirlere Şubat-Mart aylarında girenler Mayıs ayında yumurta bırakıp denize döner. Nehirlere Haziran-Temmuz aylarında girenler ise kışı nehirlerde geçirip ilkbaharda yumurta bırakır.
Yumurtlama, su sıcaklığı 12–17°C’ye ulaştığında nehirlerin l–10m derinliklerinde, hızlı akıntılı ve tabanı çakıllı olan yerlerinde olur. Yumurta çapı türlere göre l–3 mm arasında olup rengi koyu griden siyaha kadar değişir. Yapışkan olan yumurtalar, çakıllı zemine tutunur. Türlere ve su sıcaklığına bağlı olarak 3–10 gün içinde, yaklaşık 90 gün- derecede açılır.
Larvalar 9 mm uzunluğunda olup kurbağa yavrusunu andırır. Yumurta keseleri su sıcaklığına bağlı olarak 5–16 gün içinde çekilince zooplanktonla beslenmeye başlar. Daha sonra sinek larvaları kurtlar ve yumuşakçalarla beslenerek Temmuz ortalarında 15 cm uzunluğa erişir ve denize doğru göç etmeye başlar.
Mersin balıklarının en belirgin özelliği, sırtın ortasında bir sıra yanlarda, birer sıra ve karın kısmında iki sıra toplam beş sıra, baştan kuyruğa uzanan ve midyeye benzeyen kemik plaklarla vücudun örtülmüş olmasıdır.
Mersin balıklarının vücudu köpek balıklarına benzemektedir. Kuyruk heteroserk tiptedir, yani kuyruğun üst lobu alt lobundan daha uzundur.
Vücudun sadece sırt kısmından kuyruğa doğru bir sıra eşkenar şeklinde pul(ganoid tipi pul) bulunur.
İskeleti kemikleşmemiş, kalsiyum içeren kıkırdaktan meydana gelmiştir. Baş vücuda göre ufaktır ve uzun bir burunla sonlanır. Ağız küçük ve dişsiz olup karşıdan bakıldığında görülmeyecek şekilde başın altında enine olarak yer almıştır. Beslenirken ağız bir hortum gibi ileriye doğru uzayıp kısalabilmektedir. Bulduğu yemleri emerek çekip yutmaktadır. Ağız açıklığının önünde iki yanda, iki çift bıyık bulunmaktadır. Bu bıyıklar duyu organı gibi işlev görmekte ve besin seçiminde rol oynamaktadır.
Sadece Acipencer cinsine bağlıolan türlerde burnun üstünde, gözlerin önünde iki spiraculum deliği bulunur. Bu spiraculum delikleri yardımıyla suyun tuzlu veya tatlı olduğunu balık algılayabilmektedir. Üremek için denizden nehre ve tekrar nehirden denize doğru yönünü bulup göç etmesinde spiraculumun büyük rolü vardır.
Mersin balıkları ekonomik balıklar içinde en büyük balıklardır. Bu türlerde uzunluk 4 metreye ve ağırlık 1,0–1,5 tona yükselmektedir.
Mersin balıkları uzun ömürlü balıklardır. Ortalama olarak 30–40, bazı kaynaklarda 100 yaşına kadar yaşamaktadır. İlkel balıklardır ve yarı kıkırdaklı balıklar takımına girer.
Beslenme yönünden etobur özelliğe sahiptir. Sinek larvaları, kurtlar, çeşitli yumuşakçalar ve kabuklular beslenmelerinde ağırlık kazanır. Bu yiyecekleri genellikle uzun burunlarıyla yumuşak tabanları karıştırarak ortaya çıkarır ve hortum şeklindeki ağızlarıyla emerek alır. Büyük mersin balıkları bu yiyeceklere ilaveten bazı balık çeşitlerini de yemektedir. Hamsi ve Ringa balıkları ön sırada gelmektedir.
1.2. Anaç Balıkların Yakalanması ve Nakli
Mersin balığı yetiştiriciliğinde esas problem yavru yetiştiriciliğidir. Yavru yetiştiriciliği anaç balıklardan hipofiz yardımı ile alınan yumurtalarının döllenmesi, açılması ve yavruların doğal sulara stoklanmasına kadar büyütülme işlemlerini kapsar.
Cinsî olgunluğa erişen mersin balıkları ilkbahar aylarında yumurtlamak üzere nehirlere girince nehir ağızlarına kurulan uzatma ve voli ağlarıyla avlanır.
Ağlarla yakalanan balıklar 2 m uzunluğunda ve 1,5 m eninde branda bezinden yapılmış havuzlara hırpalanmadan alınır. Branda havuz bir arabaya yerleştirilerek tesise getirilir.
Balıklar, 1,5–3 m derinliğinde ve 200 m2 ile 500 m2 büyüklüğünde kanal şeklindeki anaç havuzlarına itina ile yerleştirilir.
Anaç havuzların boyutları 12 x 75 m olup her havuz üçe bölünmüştür. Havuz başlangıcından derinlik l m’den başlayıp sonunda 3 m’ye ulaşır.
Anaç balıklar erkek ve dişi olarak ayrı ayrı stoklanır ve hormon enjeksiyonu yapılarak yumurta ve spermaların olgunlaşması için beklenir.
1.3. Anaç Balıkların Olgunlaştırılması
Yumurtlamak üzere nehre girdiğinde yakalanan anaç balıklar henüz yumurtlama olgunluğuna erişmiş değildir. Hipofiz uygulaması ile anaç balıkların yumurtlama olgunluğuna erişmesi hızlandırılır.
1.4. Hipofiz Alımı
Hipofiz bezi, balığın iki göz arasının az gerisindeki kıkırdak içinde nohuttan biraz küçük ince zarla kaplı, içi hipofiz hormonuyla dolu bir bezdir.
Hipofiz bezi yumurta ve sperması alınan mersin balıklarından çıkarılır.
Balığın başı ayarlı iki takoz arasına yerleştirilir, iki göz arasının 1–2cm gerisinden dikine içi boş bir matkapla delinir. Hipofiz kıkırdak dokunun içinde
matkabı doldurmuş olarak yerinden çıkarılıp alınır.
Hipofiz çok keskin bir neşterle kıkırdak yapıdan ve hipofizin dışını saran zar delinmeden çıkarılır. Yağ ve sudan arınması için yirmi dört saat aseton da bırakılır.
Her 8 saatte bir aseton taze aseton ile değiştirilir. Kuruyunca ağzı tıpalı cam bir tüpe alınarak buzdolabında veya desikatör de muhafaza edilir.
Hipofizin ağırlığı, tazeyken 30 ile 150 mg, kuru hâlde 10 ile 80 mg arasında değişir.
1.4. Hipofiz Eriyiğinin Hazırlanması ve Enjeksiyonu
Hipofiz yapılacağı zaman cam tüplerden hipofiz alınır ve havanda un hâline gelinceye kadar dövülür. Un hâline gelmiş hipofiz, ‰ 7 tuz içeren fizyolojik suda eritilerek enjeksiyon için hazır edilir.
Balıklara enjekte edilecek hormon miktarı balıkların türlerine cinsiyetine ve su sıcaklığına bağlı olarak değişim gösterir.
Enjekte edilecek balık için yeterli miktar hipofiz bezi tartılır ve 3 ml fizyolojik su eritilerek enjeksiyona alınır. Enjeksiyonun karışmaması için erkek ve dişi işareti konur.
Anaç balıkların bulunduğu havuzun suyu 15–20 cm su kalacak şekilde boşaltılır. Bu durumda balıkların yakalanması ve hormon enjeksiyonu çok kolaydır. Yakalanan balıkların sırtındaki üçüncü ile dördüncü sırt kemik plakalarının sağ ve sol yanından meyilli olarak enjeksiyon yapılır. Enjeksiyon bölgesi iğne çıkarıldıktan sonra ovularak hipofiz eriyiğinin dağılması sağlanır.
Bütün balıklara hipofiz uygulaması yapıldıktan sonra havuza bol oksijenli taze su verilir. Oksijeni artırmak için delikli borulardan su basınçla püskürtülür.
Hipofiz enjekte edilmiş balıkların gerek ovaryum ve gerekse testisleri türlere ve su sıcaklığına göre değişmekle beraber yaklaşık yirmi dört saat içinde olgunlaştığından bu süre içinde devamlı kontrol edilmeleri gerekir. Ovaryumları olgunlaşmaya başlayan dişi balıklar, havuz dibinde dolaşır, hareketleri ağırdır ve zaman zaman kendilerini havuz kenarına vurur.
Testisleri olgunlaşmaya başlayan erkek balıklar ise genellikle suyun yüzeyine yakın yüzer. Erkeklerin de hareketleri yavaşlar ve bunlar da kendilerini kenara vurur. Bu durumdaki balıklardan sperma ve yumurta örnekleri alınarak laboratuvarda kontrolleri yapılarak spermaların aktiviteleri ve yumurtaların olgunluk safhası incelenir.
1.5. Sperma ve Yumurta Alma
Sperm ve yumurtaların olgunlaştığı saptandığında havuzun suyu tahliye edilir. Anaç balıkların kafalarına tokmakla vurularak hareketsiz hâle getirilir.
Hareketsiz hâle getirilen erkek balığın baş ve kuyruğundan tutulur ve diz yardımıyla belinden bükülür. Böylece balıkların spermleri üreme açıklığından ani olarak boşalır.
Spermler kuru ve temiz bir alüminyum kap içine alınır ve ağzı kapatılır. Spermler çok düşük sıcaklıklarda - 50°C’de aktivitesini kaybetmeden uzun süre saklanabilir.
Oda sıcaklığında yaklaşık 40 dakika canlılığını muhafaza eder.
Sakinleştirilen dişi balığın anüsüne yumurtaların nakil sırasında dökülmemesi için tampon yapılır. Havuzdan alınarak en az iki kişi ile operasyon odasına götürülür.
Balığın solungaç yarıkları zedelenmeden ağız ve solungaç yarıklarının üst kısmına geçirilen kuvvetli bir iple, baş yukarıda olacak şekilde askıya alınır.
Eğer,solungaçlar civarında kanama varsa balığın başından aşağı su dökülerek yıkanır. Aynı zamanda balığın kanayan solungaçları civarına peçete bağlanarak kanın yumurtalara karışması önlenir.
Balık, anüsünden gırtlağına kadar dikkatlice kesilir ve yumurtalar plastik küvet içine alınır.
Küvetteki yumurtalar seyrek gözlü bir tülbent içinde ve alttan ovulmak suretiyle yıkanarak mukozalı suların akması ve yumurtaların birbirine yapışmaması sağlanır.
Yıkama işleminden sonra alınan yumurtaların ağırlığı tespit edilir.
1.6. Yumurtaların Döllenmesi
Her 1 kg yumurta için 10 ml sperma su ile karıştırılarak yumurtanın üzerine dökülür. Yumurta biraz daha sulandırılır ve karıştırılır. Böylece bütün yumurtaların döllenmesi sağlanır. Yumurtalar 5–6 dakika içinde döllenmiş olur.
Döllenmeden sonra yumurtaların yapışmasını önlemek için dölleme kabına çok ince kırmızı renkli çamur (killi toprak) ilave edilir. Yumurtalar bu çamur ile birlikte 45 dakika karıştırılır. Sonra yumurtalar musluk suyunun altında çamurdan arınır. Çamur, üstten su ile akar; yumurtalar ise küvetin dibinde kalır.
2. MERSİN BALIKLARINDA KULUÇKA VE YAVRU BÜYÜTME
2.1. Kuluçka Tipleri
Döllenmiş mersin balığı yumurtalarını kuluçkalamak için değişik tipte yapılar kullanılır.
2.1.1. Yusenko Tipi Kuluçkalıklar
Döllenen yumurtalar, gelişmesini tamamlamak üzere kuluçkalıklara yerleştirilir. Mersin balığı yavru üretiminde genellikle yusenko tipi kuluçkalıklar kullanılır.
Her kuluçkalıkta l kg mersin balığı yumurtasını geliştirmeye elverişli dört küvet bulunur. Küvetlerdeki yumurtalar her 15 saniyede bir özel havalandırıcılarla havalandırılır.
Dinlendirme havuzlarından alınan su, filtreden geçirilir ve ultraviyole ışınları ile bakterileri öldürüldükten sonra kuluçka küvetlerine gelir. Suyun sıcaklığı yumurtaların gelişmesi için yeterli değil ise ısıtıcılardan geçirildikten sonra kuluçka küvetine verilir. Kuluçkalıkta su seviyesi yumurtaların 15–20 cm üstünde olacak şekilde ayarlanır.
Kuluçkalığı terk eden su altta bir kap içinde toplanır. Kapta toplanan su belirli ağırlığa ulaşınca kabı dengede tutan kaldıracı yukarı kaldırır ve dengesi bozulan kaptaki su kanala dökülür ve kaldıraç eski hâlini alır. Kaldıraca bağlı sürgü kolu bir yatak içinde küvetin altında ileri geri yaptığı hareketle yumurtaların havalanmasını sağlar.
2.1.2. Basit Kuluçkalıklar
Mersin balığı üretimi yapan küçük işletmelerde genellikle basit kuluçkalıklar kullanılır. En çok kullanılanı alabalıklarda yavru üretiminde uygulanan Kaliforniya tipi kuluçkalıklardır. Bunların boyutları 60–75 cm boyunda 40–65 cm eninde ve 25–40 cm derinliğindedir.
Bazı kuluçkalıklar kasa şeklinde daha basit yapıda olup nehre yerleştirilir.
2.2. Yumurtaların Açılması
Yumurtaların gelişmesini tamamlama süresi su sıcaklığı ile çok yakın ilişkilidir. Su ısısı arttığında çıkış süresi kısalır, su sıcaklığı azaldığında çıkış müddeti uzar.
Yumurtaların açılma süresi 90 gün-derece olup su sıcaklığına bağlı olarak 3 ile 10 gün içinde açılır.
Yumurtadan çıkan yavrular vitellus kesesi olduklarından hareketleri yavaştır. Çıkan yavrular gergin tülbent kepçelerle toplanıp su dolu bir küvete alınır. Küvetlerle larvalar 2 m çapındaki yuvarlak larva havuzlarına taşınır.
2.3. Larvaların Bakımı ve Beslenmesi
Mersin balığı larvaları, yumurtadan açıldıktan sonra l gram ağırlığa ulaşıncaya kadar larva havuzlarında beslenir.
Yuvarlak larva havuzları, 2–4 m çapında iç içe geçmiş iki yuvarlak havuzdan ibarettir, iki havuzun çapları arasında 15–20cm kadar farklılık vardır.
Larvalar içteki havuzda bulunur. Birinci havuza gelen su, işi bitince dıştaki havuza ve oradan da kanala akar. Böyle bir havuza 20–25 bin civarında larva yerleştirilir. Larva havuzlarına filtre edilmiş ve havalandırılmış su verilir. Larvalar bu havuzlarda 3–4 hafta beslenerek 1 gram ağırlığa ulaştırılır.
Yuvarlak larva havuzu bulunmayan ünitelerde büyütme havuzlarına yüzebilen 2 x 1,5 m boyutlarında ve 20–40 cm derinliğinde olan dikdörtgen tanklar yerleştirilir. Tanklara her cm2 alana 40–60 larva stoklanır.
Larva havuzlarında yetiştirme sürecinde kayıplar % 20 ve % 30 arasında olur. Larva havuzlarına yerleştirilen larvalara vitellus keseleri çekilinceye kadar larvaların beslenmesi 3–10 gün yem verilmez. 3–4 gün sonra larvalara ilk yem olarak artemia larvaları birkaç gün sonra da dafnia verilir, ikinci hafta dafnia ile birlikte Enkhedrisus arbidus adlı beyaz bir kurt(nematod) çok ince kıyılarak larvaların beslenmesinde kullanılır. Bu tür yemleme larvalar, l grama ulaşıncaya kadar devam eder.
Günde üç defa yemleme yapılır. Her öğünde 50 gram beyaz kurt ile 50 gram kadar dafnia verilir. Yemler havuzun her tarafında eşit olarak dağıtılmalıdır. Yemlemeden yarım saat sonra yem artıkları sifonla uzaklaştırılarak havuzda kokuşma ve bozulmalarla meydana gelen ölüm olaylarının artması engellenir. Larva havuzlarında % 20 düzeyinde ölüm normaldir.
2.4. Yavruların Bakımı ve Beslenmesi
Mersin balığı yavruları l grama ulaşınca larva havuzlarından alınarak her biri 0,5 – 2 hektar olan toprak havuzlara yerleştirilir. Besleme ve büyütme havuzları olarak da isimlendirilen bu havuzlarda 4–6 hafta süreyle tutulur.
Havuzların derinliği yaklaşık 1,5 m olup suları ana havuza bağlı kanallardan sağlanır. Havuz dolduktan sonra kapakları kapatılır. Su tankerleri ile getirilen yavruları stoklamada her metre kareye 4–6 yavru hesaplanır. Havuzlara yerleştirilir.
Besleme ve büyütme havuzları su ile doldurulmadan önce üzerinde yetişen bitkiler hasat edilir. Toprak, traktörle sürülerek havalandırılır ve düzeltilir. Havuzlar su ile doldurulur ve Balık yavruları konmadan önce iki hektar için 34 kg azotlu ve 30 kg fosforlu gübre eriyik hâline getirilip havuzun verimliliğini artırmak üzere püskürtülür.
Havuzlar her 10 günde bir bu şekilde gübrelenir. Dafnia ve hironomus larvalarının bulunduğu su ile havuzlara aşılama yapılır.Mersin balığı yavruları bu şekilde düzenlenen besleme ve büyütme havuzlarında 30 –40 gün içinde 3–5 grama ulaşır. Hektara verim 75–125 kg arasında değişir. 4–6 haftalık yetiştiricilik süresinde, kayıplar % 20 ile % 30 arasında değişir.
2.5. Yavruların Nehre Bırakılması
Mersin balık yavruları ortalama 3 g ağırlığa eriştikten sonra havuz suyu ile birlikte havuzun kenarında sık gözlü ağlardan yapılmış ızgara tertibatı olan yere alınır. Her bir balığın sağ yan yüzgecinin bir parçası kesilerek markalanır. Havalandırma sistemli tanklara sayılarak konur. Denize uzaklığı en az 8 km olan nehre geniş çaplı bir hortumla bırakılır. Yavrular, tuzlu suya tedricen alıştırılıp devamlı beslenerek denize ulaştırılır. Bunlar, üreme çağına kadar ömrünü denizde geçirir. Tahminlere göre % 3'ü yumurtlamak üzere nehirlere geri dönmektedir.
KAYNAK: T.C.MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP
|