Salih Bahtiyar
  DENİZ FENERLERİ
 
 

DENİZ FENERLERİ 



 
Deniz fenerleri, tehlikeli sığlıklara veya deniz altı kayalıklarına yaklaşırken gemicileri uyarmak, limanlara güvenle girmelerini sağlamak amacıyla yol göstermek üzere kıyıların göze çarpan kısımlarına inşa edilmiş, en üstlerine güçlü ışık kaynakları konmuş kule veya yüksek yapılardır

Deniz fenerleri, karanın denize girdiği en uç noktalardadır. Deniz insanının, denizden bunaldığı anlardaki umut ışığıdır onlar. Ya da yol gösterirler karanlık ve puslu havalarda. "Hayatın tehlikeye girer buralara yaklaşma" uyarısı verirler denizcilere. Sonuçta deniz insanının dostudurlar işte. Birbirini hiç tanımayan fenerciyle, denizcinin ortak gönül ışığıdır fenerler. Bu öyle bir dostluktur ki hiçbir çıkar, hiçbir kin yoktur ortalamasında.  Mehmet Ali Örgen 
 
Fenerlerin Tarihsel Gelişimi
En eski deniz feneri, İ.Ö. 7. yüzyılda Sigeon'da, bugünkü adıyla, Kumkale'de (Çanakkale) yapılmıştır. İstanbul Boğazı'nın Trakya yakasındaki Timée ve karşı kıyısındaki Chrysopolis (Üsküdar) fenerleri İ.Ö. 2. Yüzyılda yapılmıştır.

Dünyanın antik çağdaki yedi harikasından biri olan İskenderiye Feneri İ.Ö. 280 yılında Knidos'lu Sostrates tarafından Pharos adası üzerine inşa edilmiştir. Yüksekliği 135 metre olan bu fenerin şöhreti ve yüksekliği bu güne kadar aşılamamıştır. 14. yüzyılda meydana gelen bir depremde yıkılmıştır.

İtalya'daki en eski fener Messina'da bulunmaktadır. Brindisi, Ravenna, Puzzuoli ve Capri fenerleri, Roma döneminin diğer tanınmış yapılarıdır. İmparator Caligula tarafından İ.S. 40 yılında inşa edilen Boulogne feneri 17. yüzyıla kadar kullanılmıştır. Dover'de ve Herkül Sütunu adıyla bilinen La Coruna'daki (İspanya) fenerler aynı dönemin diğer tanınmış yapılarıdır.

Colossus:
Rodos limanı girişinde Güneş Tanrısı Helios adına yapılan bu bronz heykel ilk fenerler arasında sayılmasa da heykelin elinde tuttuğu bir ateşle limana giren teknelere yol gösterdiği söylenir. Bu heykel New York'taki Hürriyet Abide'sini yapan Fransız heykeltıraş Auguste Barthordi'ye ilham vermiştir.

Antik çağın yedi harikasından biri olarak anılan Rodos Heykelinin yapımına heykeltıraş Chares of Lindos tarafından İ.Ö 282 yılında başlanmış ve 12 yıl sürmüştür. Temeli beyaz mermerden yapılan bu bronz heykel 56 yıl sonra İ.Ö. 226 yılındaki şiddetli bir deprem sırasında yıkılmıştır. 654 yılında Arapların adayı işgalinden sonra heykelin kalıntıları Suriyeli Yahudilere satıldı. Kalıntıların 900 deve yükü tuttuğu söylenir.

Roma imparatorluğunun çöküşü ardından, denizlerdeki denetimin yok olması deniz ticaret yollarındaki güveni ortadan kaldırmış, denizaşırı ticarette önemli bir daralma meydana gelmiştir. Antik çağdan beri çalışmakta olan birçok deniz feneri Ortaçağda bakımsızlık yüzünde harap olmuştur.

Üzerinde odun veya kömür ateşi yakılan çok sayıda fener 17. ve 18. yüzyıllar boyunca Avrupa kıyılarındaki değişik yerlere inşa edilmiştir.
1611 yılında Fransa'da Gironde'da inşa edilen Cordouan feneri kayalıklar üzerine inşa edilmiş ilk deniz feneridir.

19.cu yüzyılda deniz ticaretinin yoğunlaşmasıyla birlikte, çok sayıda deniz feneri inşa edilmiştir. Bunlardan İngiltere'deki Bell Rock (Forfarshire, 1811), Skerryvore (Argyllshire, 1884), Fransa'daki Ar-Men (Sein Adası, 1881) ve Almanya'daki Roter Sand (Weser ağzı, 1885) dikkate değer deniz fenerleridir.

Amerika kıtasındaki ilk fener Boston limanı girişindeki Little Brewster adası üstüne 1716 yılında inşa edilmiştir.

TÜRKİYE'DEKİ FENERLER

Ülkemiz kıyılarında çeşitli tip ve özellikler taşıyan 354 fener bulunuyor. Bunlardan 82'i si Karadeniz de, 53 tanesi Marmara da, 85'i Ege kıyılarında, 73'ü Akdeniz de, 23'ü Çanakkale, 38 tanesi de İstanbul da görev yapıyor. Fenerler sadece ışık vermekle kalmıyor. Denizciler için gerekli olan hava raporu, sis işareti yayma, işaret istasyonluğu yapma, bazı fenerlere mahsus özel yansıtma sistemleri ile kayalığa, sığlığa dikkat çekme, olası bir deniz kazasında bunu en kısa zamanda kıyı emniyetine bildirme, kazazedeleri barındırma gibi görevler üstleniyor.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilen ilk fener Fenerbahçe feneridir. Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1562 yılında inşa ettirilmiştir.

Ahırkapı deniz feneri Sultan III. Osman zamanında, 1755 yılında inşa edilmiştir.
1853-1856 Kırım Harbi yılları ve sonrasında Karadeniz'e giden İngiliz ve Fransız harp gemilerinin Marmara ve boğazlardan geçişini kolaylaştırmak için, çok sayıda fener inşa edilmiştir.

Ahırkapı, Fenerbahçe, Anadolu ve Rumeli fenerleri, Karaburun, Yeşilköy, Çimenlik, Kumkale ve Gelibolu fenerleri bu dönemin yapılarıdır.

Deniz trafiğinde kaza riskinin artış göstermesi üzerine, konunun öneminin anlaşılıp, Türkiye kıyılarına ilk kez fener konulması 1755 yıllarına rastlar. Daha sonra 1855'lerde Osmanlı Devleti ile Fransızlar arasında yapılan bir imtiyaz sözleşmesi sonunda Fener hizmetleri, "Fenerler İdare-i  Umumiyesi Müdürlüğü" adı altında yürütülmüş ve ardından fenerler idaresi hükümetçe satın alınarak, 1 Ocak 1938 yılında Denizbank'a bağlanmış.   
 
Devlet Limanları Umum Müdürlüğü Kıyı Emniyeti İşletmesi, 1944 yılında Devlet Denizyolları ve Limanlar Umum Müdürlüğü'ne bağlanmış ve adı Fenerler ve Cankurtaran Teşkilatı olarak değiştirilmiş. 1952 yılında Devlet Denizyolları İşletmesi Umum Müdürlüğü, Denizcilik Bankası T.A.O'na devredilmiş. Fenerler ve Cankurtaran Teşkilatı da adı geçen banka bünyesine bir işletme hüviyeti almış.
 
Daha sonra TÜDEK (Türkiye Denizcilik Kurumu) adını alan Denizcilik Bankası ayrı bir Genel Müdürlük haline getirilmiş. Türkiye Denizcilik Kurumu da 1984 yılında bir kanun hükmünde kararname ile Türkiye Denizcilik İşletmeleri (T.D.İ) olmuş, tersaneler de ayrı bir Genel Müdürlük altında toplanmış.
 
Son olarak 1997 yılında Bakanlar Kurulu'nun aldığı karar ile tüm seyir yardımcılarının, kurtarma yardım ve tahliyesi hizmetlerinin tek çatı altında toplandığı, "Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma işletmeleri Genel Müdürlüğü" kurulmuş ve bu da yine ayrı bir Genel Müdürlük haline getirilmiştir.

Türkiye'de Yerden Ölçülmek Üzere En Yüksek Fenerler;
Rumelifeneri 30 m,
Ahırkapı 29 m,
Mehmetçik Burnu 25 m,
Hoşköy 22 m,
Fenerbahçe 20 m
Şile 19 m

Deniz seviyesinden ölçülmek üzere ışık seviyesi en yüksek fenerler ise sırasıyla:
Sinop Boztepe Burnu (107 m),
Akıncı Burnu (109 m) ve
Alanya (209 m) deniz fenerleridir.

8334 kilometreyi bulan kıyılarımızda halen değişik karakterde ışık gösteren 372 adet fener bulunmaktadır.

Fenerlerin Bulunduğu Yere Göre Sınıflandırılması
Kıyı Fenerleri 
     a) Anakara fenerleri
     b) Ada fenerleri
Deniz Kayaklıkları ve Sığlıkları Fenerleri
Derin Deniz Fenerleri
Dalgakıran Fenerleri
Doğrultu Fenerleri

Fenerlerin Görünme Mesafeleri
Fener ışıklarının görünme mesafeleri, fener kulesinin deniz seviyesinden yüksekliğine ve ışığın yoğunluğuna bağlıdır.
 
Işıklarının Yüksekliği
Kıyı ışıkları için genellikle 45 metre uygun bir yüksekliktir. Ege, Marmara ve Karadeniz gibi kapalı ve birbirine yakın adalarla dolu kıyılardaki fenerler, okyanus kıyısındakilerden daha kısadır.


Deniz Fenerlerinin Işık Çakma Kod Örnekleri
VQG

Çok hızlı çakan Yeşil ışık
AlFlWG5s

Beş saniyede bir değişimli olarak ard arda Beyaz ve Yeşil ışık veren çakar
FFlR4s

Saniyede bir Kırmızı ışık veren sabit Kırmızı ışıklı çakar
FG

Sabit Yeşil ışık
OcW6s
    
Altı saniyede bir karanlık gösteren Beyaz ışıklı çakar
FlW5s

Beş saniyede bir çakan Beyaz ışık

IsoG6s

Altı saniyede bir tekrarlayan, karanlık ve aydınlık süreleri eşit Yeşil ışık
LFlW15s
              
Onbeş saniyede bir uzun olarak çakan Beyaz ışık
QR

Beyaz ışık. Hızlı çakan Kırmızı ışık

Fl(3)R8s

Sekiz saniyede bir ard arda üç kere çakan bir Kırmızı ışık
Fl(3+1)W14s

Ondört saniyede bir, üç kere ard arda, bir kere de aralıklı olarak çakan Beyaz ışık

Mo(F)W15s

Onbeş saniyede bir mors kodunda F harfini oluşturacak şekilde çakan Beyaz ışık

Fenerlerin Optik Sistemleri
Fener kulesi üstünde yakılan bir ateş ışığının yaklaşık %97 si, arkasında yansıtıcı bulunması halinde ise yaklaşık %83 ü kaybolur. Mercek kullanımıyla kayıp % 17 ye kadar azaltılmıştır. Optik sistemlerdeki en köklü değişiklik Fransız Mühendis Augustine Jean Fresnel (1788-1827) tarafından yapılmıştır. İcat ettiği mercek sistemi ilk olarak 1823 yılında Cordouan fenerinde uygulanmıştır.

Katoptrik Sistem
Bu aygıt tipinde ışınlar bir yansıtıcı yüzeyden sadece yansıtılır. Işık kaynağı yansıtıcının odak merkezine konur.

Dioptrik Sistem
Dioptrik sistemde ışınlar bir cam ortamdan geçer ve bu cam ortamdan geçerken de optik kurallarına göre kırılır. Yansıma olmaz.

Katadioptrik Sistem
Bu sistemde ışınlar kırılarak cam ortama girdikten sonra, ortamı terk etmeden toplam içsel yansımaya uğrar. Işınlar ortamı terk ederken bir kere daha kırılır. Bu yöntemde ışık ışınlarının cam prizmadaki kırılma ve yansıma özelliklerinin ikisi birden kullanılır.

Amerika'da Florida Key West fenerinin First Order Fresnel Merceği ile Second Order Bir Fresnel Merceğinin resimleri "first" ve "second" kelimeleri üzerine tıklayarak görülebilir.
Hiperradyal üçlü flaşlı bir Fresnel merceğini, Altı flaşlı bir Fresnel merceğini ve Sabit ışıklı bir Fresnel merceğini yine farklı renkteki kelimeler üzerine tıklayarak görebilirsiniz.
 
Fenerlerin Işık Kaynakları
Odun ve Kömür: Isle of May'de 1810, St. Bees'te 1823 yılına kadar kullanıldı.
Yağ:1823 ten itibaren kullanılmağa başlandı. (Balina, domuz , kakao, kolza yağı ve madeni yağları)
Akkor Gömlekli Madeni Yağ Yakıcılar: 1898'den itibaren,
Hava Gazı: 1837'den itibaren,
Petrol Gazı: 1870'lerden itibaren,
Asetilen: 1896'dan itibaren kullanıldı.
Elektrik: İlk deneyler 1858 de yapıldı. İlk uygulamalar ise 1886 da Isle of May'de ve 1888 de St. Catherine'de yapıldı.
 
Fenerlerin Işık Karakteristikleri
Fenerlerden gemicilere gösterilen ışık karakterlerinden bir kısmı paragraf başlığı üzerine tıklanarak görülebilir.
Düşey Plakaları Açıp Kapatarak Çakış Oluşturma Yöntemi
Sektörlü Bir Fenerde Renkli Işıkların Elde Edilmesi
Sektörlü Bir Fenerde Renkli Işıkların Yayılışı
Sektörlü Bir Fenerle Doğrultu Bulunması
Sektörlü Bir Fenerin Yol Göstermesi (IALA B Bölgesi)

Fenerlerin Yapı Malzemeleri
Taş: Antik çağdan itibaren kullanılan en eski fener yapı malzemesi taştır. En tanınmış örnekleri İngiltere'deki Eddystone ve Fransa'daki Cordouan fenerleridir.

Ahşap: Özellikle Amerika'da, 18. yüzyıl ortalarında hizmete sokulan deniz fenerlerinin büyük çoğunluğu ahşap kullanılarak inşa edilmiştir. Doğa etkilerine dayanım süresinin kısalığı ve yangınlar nedeniyle kullanımı giderek azalmıştır.

Tuğla: Taş kule maliyetinin, önemli ölçüde arttığı durumlarda yapı malzemesi olarak taşın yerini tuğla almıştır.

Dökme Demir Levhalar: Taş ve tuğla maliyetinin yüksek, zemin taşıma gücünün yeterli olmadığı durumlarda, fener kulelerinin birçoğu dökme demir levhalar kullanılarak yapılmıştır.

Çelik Kafes Sistem: Bu tip fener kuleleri zemine aktarılacak yüklerin küçük olması gerektiğinde tercih edilir.

Betonarme: Betonarme, fener kulelerinde yaygın bir kullanım alanı bulmuştur.

Alüminyum ve Fiberglas: Sınırlı da olsa, son dönemlerde fener kulesi yapımında alüminyum ve fiberglas kullanılmıştır.





Fenerlerin Yönetimi
1755 yılında inşa edilen ilk Ahırkapı deniz fenerinin bakımı Bostancı Ocağı neferleri tarafından üstlenilmiş, kandillerinde yakılacak yağ ise Topkapı Sarayı'ndan sağlanmıştır.
 
I. Abdülhamit döneminde fenerin idaresi gedik usulüne bağlanarak babadan oğula geçmeye başlamış ve bu gelenek günümüze kadar devam etmiştir.
1860 yılında Osmanlı Devleti Fenerler İdare-i Umumiyesini kurarak fenerlerin işletme imtiyazını Michel Marius ve Bernard Camille Collas adında iki Fransıza vermiştir. Cumhuriyet döneminde devlet, 3302 sayılı kanunla Fenerler İdare-i Umumiyesini satın almış ve 1 ocak 1938 de Denizbank'a devretmiştir.
 
Birçok yönetim ve isim değişikliğinden sonra fenerlerin yönetimi 12 mayıs 1997 de kurulan "Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü"ne bağlanmıştır.
İngiltere'de genel deniz feneri idaresi Corporation of Trinity House'tur.

Fransa'da 1792 yılında kurulan Köprüler ve Yollar İdaresi'nin kontrolu altında bulunan Fenerler İdaresi "Service des Phares et Balises" adı ile tanınır.

Amerika'da, 1 Temmuz 1939 dan itibaren fener hizmetleri, "U.S. Coast Guard" teşkilatı tarafından yürütülmektedir.


 
 
Fenerlerin Geleceği ve Sonuç
Fenerlerdeki otomasyonun yaygınlaşması ve uydu haberleşme sistemlerindeki gelişmeler deniz fenerlerine duyulan gereksinimi giderek azaltmaktadır.

Deniz fenerleri birçok ülkede uzaktan idare edilmekte ve fenerlerde bekçi bulunmamaktadır. Eskiden bekçilerin oturduğu konutlar otel, lokanta, alışveriş mağazası vs. gibi turistik amaçlarla kullanılmaktadır.

Otomasyona geçişle birlikte, yakın gelecekte bakıcısız kalacak deniz fenerlerinin bakım ve onarımları kurumları için büyük bir yük olacaktır. Bakım ve onarımların işletmelere yük olmadan yapılabilmesi ve fenerlerin tarihi bir miras olarak gelecek kuşaklara aktarılması için çalışma yapacak birimlerin vakit geçirilmeden oluşturulması ve önlemlerin şimdiden belirlenmesi gerekmektedir.

Ülkemizdeki deniz fenerlerinden hiç olmazsa bir kısmı ziyarete açılmalı ve önemli deniz fenerleri yakınında müzeler oluşturulmalıdır. Bu uygulama hem toplumu bilgilendirme açısından hem de bu tarihi mirasa sahip çıkılması gereğinin hissettirilmesi bakımından yararlı olacaktır.
 


 
Fenerlerle İlgili İlginç Bilgiler
Açık denizde kayalıklar üzerine inşa edilmiş ilk taş deniz feneri, Smeaton Eddystone fener kulesidir (1759). Smeaton inşaat mühendisliğinin babası olarak tanınır. Fener inşaatı sırasında, yeni uygulamalar icat etmiştir. Örneğin taşların birbirine geçme olarak kullanılması, deniz çimentosu, taşları gemiden inşaat sahasına aktarmak için kullanılan özel vinçler bunlardan sadece üçüdür.

Fenercilerin hava koşulları yüzünden uzun zaman karaya çıkamamaları durumunda, yiyecek tükendiğinde, aydınlatmada kullanılan mumları yemeleri gerekebiliyordu. O zamanki mumlar hayvansal ve bitkisel yağ kökenli olduklarından sindirilebilen türden idiler.

Dünyada nükleer güçle çalışan tek fener Estonya'daki Tallin feneridir.

Fener ışıklarının yoğunluğunu arttırmak için dev boyutlarda cam prizmalar ve mercekler kullanılmıştır. Bunların en büyüklerinin ağırlığı 5 tona ulaşıyordu. Merceklerin bağlı olduğu platform cıva üstünde yüzüyor ve bir parmak itişi ile harekete geçebiliyordu.

Alaska'daki Scotch Cap deniz feneri 1946 yılında Büyük Okyanusta meydana gelen 7,3 şiddetinde bir depremden sonra kıyıdaki yüksekliği 30 metreyi aşan bir tsunami dalgası ile yıkılmış, 5 kişilik fener personeli kaybolmuştur.

Şiddetli fırtınalarda dalgalar 45 metre yüksekliğindeki bir fener kulesini tamamen örtebilmekte ve fener fanusunun 12,5 mm kalınlığındaki camlarını kırabilmektedir.

Fanus içine o kadar çok deniz suyu girebilir ki fenerciler sularla beraber merdivenlerden sürüklenmemek için kendilerini merdiven korkuluklarına bağlamak zorunda kalabilirler.

En şanssız deniz feneri yapımcısı, en sağlam deniz fenerini yaptığına inanan Henry Winstanley'dir. Yaptığı fenerin sağlamlığına çok güveniyordu. Herkese, en şiddetli fırtınada bile fener içinde kalmak istediğini söylüyordu. Dileği gerçekleşti, fakat yaptığı fener, İngiltere tarihinin en büyük fırtınasında yıkıldı ve dalgalara sürüklenen fenerde hayatını kaybetti.

Makale sahibi: Veli Akçaoğlu' na emekleri için  teşekkürlerimizle.

TARİHİ FENERLER


 

 


 

 


 

 
 
 
 

 
 


Şile Feneri, Türkeli Feneri ve Anadolu Feneri Turizme açılmış fenerlerimizdir.

 

 

AHIRKAPI FENERİ
Ahırkapı'ya fener yapılmasına bu çevrede meydana gelen önemli bir deniz kazasından sonra ihtiyaç duyulmuştur.
Şöyle ki Osmanlı İmparatorluğu zamanında 1755 yıllarında Mısır'a ticaret eşyası götürmekte olan Hacı Kaptan idaresindeki bir kalyon havanın bozulması üzerine geceleyin Kumkapı'da karaya oturmuş, olayı haber alan zamanın padişahı III. Osman, Sadrazam Said Paşa ile birlikte Kumkapı'ya gitmişler, kalyon ve gemicilerin kurtarılışını izlemişler, bilahare Hacı Kaptana yeni bir kalyon verilmiştir.

Bu arada gemicilerden biri " Eğer burada sur üzerinde bir fener yapılıp her gece kandiller yakılırsa böyle uzağa giden gemiler ışığı görünce yollarını bulurlar ve kazaya uğramazlar " demesi üzerine Padişah da buraya fener yapılması için emir vermiş ve Kaptan-ı Derya Süleyman Paşa tarafından fener yapılmıştır.

Bu günkü Ahırkapı fenerinin yapılması ise yine Osmanlı İmparatorluğu döneminde Fransız müteahhitler tarafından 1857 yılında fenerler idaresi için yaptırılmış olup halen mevcudiyetini ve eski güzelliğini muhafaza etmektedir.

Gemilerin Marmara Denizi'nden gerek İstanbul Limanına girişi, gerekse İstanbul Boğazı'ndan geçişlerinde rota feneri durumundadır.Marmara Denizi'nden İstanbul Boğazı girişinde bulunan ışığı 16 deniz mili mesafeden görülen ve çakma karakteri Fl.W.6.0 Sn. olan fener deniz seviyesinden 36 metre yükseklikte olup kulesi 26 metre yüksekliğinde örme taş kuledir.

Fenerde önce ışık kaynağı olarak fitilli gaz yağı lambası kullanılmış daha sonra LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu ( gömlekli ) lambalar kullanılmış ve şu anda 1000 W'lık elektrik lambası kullanılmaktadır.

Işık kaynağını kuvvetlendirerek uzaktan görünmesini teminen optik sistem olarak odak uzaklığı 500 mm olan kotodiyoptrik silindirik lens kullanılmaktadır.

Kurulduğu tarihten buyana optik ışık kaynağı etrafında dönen karanlık perdelerin ışık kaynağını kapatması ve açması suretiyle fener çakmaktadır. Söz konusu makine ve optik paneller koruma altına alınmış olup halen kullanılmaktadır. Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altındadır.

  
 


AKINCI FENERİ
1933 yılında inşa edilen deniz feneri İskenderun Arzus bölgesi (Işıklı köyü) yakınlarında Akıncı burnundadır.

Suriye sınıra en yakın deniz feneridir.Çok stratejik öneme sahip bir konumda bulunan fener, konumlarını belirleyip yönlerini bulmak için gemilere yardımcı olmaktadır.

5 metre kule yüksekliği olan ve kesme taşlarla inşa eden olan bu deniz fenerinin denizden yüksekliği 109 metredir.

Orijinal yapısında gaz yağının yanmasıyla çalışan fener daha sonra asetilen gaza dönüştürülmüştür.

Devvar deniz fenerinin görsel görüş mesafesi 22 deniz milidir.
Kuledeki çelik tellerle aşağıya dik olarak hareket eden ağırlıklara sahiptir Ağırlık inerken saat harekete geçer ve yolda ağırlık yukarı doğru geriye kurulmadığı taktirde ağırlık dibe ulaştığı zaman saat durur. Fener bekçileri, Optik sistemin hemen altında yer alan mekanizmaya bağlı geniş kurma kolu ile deniz feneri optik saatini kurmaktaydılar. Bu evlerdeki saat makinesi mekanizmaya benzer.
Fener bekçisi hala her üç saate bir mekanizmayı kurmaktadır.

Söz konusu makine ve optik paneller koruma altına alınmış olup halen kullanılmaktadır. Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altındadır.

 

 


ALANYA FENERİ
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1880 yılında Fransızlar müteahhitler tarafından inşa edilmiştir. Akdeniz'de seyreden gemiler için Rota feneridir. Alanya kalesinin burçları üzerine kagir kule olarak yapılmıştır. Adeta Alanya kalesi ile bütünleşmiştir.

Alanya'nın en yüksek tepesine kurulmuş bulunan eski tarihi kalenin üzerinde yer alması nedeniyle fenerin deniz seviyesinden yüksekliği 209 metre olup,kule yüksekliği ise 6 metredir.

Akdeniz'de çakma karakteri Fl.W.20 Sn. olan fenerin görünüş mesafesi 20 deniz milidir.

Fenerde önce ışık kaynağı olarak fitilli gaz yağı lambası kullanılmış daha sonra LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu ( gömlekli ) lambalar kullanılmış ve şu anda 500 W'lık elektrik lambası ile aydınlatma sağlanmaktadır.

Işık kaynağını kuvvetlendirerek uzaktan görünmesini teminen odak uzaklığı 200 mm olan 4 adet kotodiyoptrik panel kullanılmaktadır.

Söz konusu optik paneller cıva banyosu üzerinde dönebilen dairesel platform üzerine dörtgen teşkil edecek şekilde yerleştirilmiş bulunmaktadır. Işık kaynağı odakta sabit olarak yakılmakta ve platform üzerindeki optik panellerin döndürülmesi suretiyle fenerin dört çakar ışık vermesi sağlanmaktadır.

Kuledeki çelik tellerle aşağıya dik olarak hareket eden ağırlıklara sahiptir. Ağırlık inerken saat harekete geçer ve yolda ağırlık yukarı doğru geriye kurulmadığı taktirde ağırlık dibe ulaştığı zaman saat durur. Fener bekçileri, Optik sistemin hemen altında yer alan mekanizmaya bağlı geniş kurma kolu ile deniz feneri optik saatini kurmaktaydılar. Bu sistem evlerdeki saat mekanizmasına benzemektedir..

Söz konusu makine ve optik paneller koruma altına alınmış olup halen kullanılmaktadır. Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altındadır. 

  
 
 
ANADOLU FENERİ
1856 yılında Fransızlar tarafından yapılmıştır. Bu fener Karadenizden İstanbul Boğazına girişte Anodolu yakasında Anadolufeneri köyünde önemli bir mevkiinde bulunmaktadır.
Koordinatları 41° 13' 16" N 29° 09' 38" E dir.

Fenerin deniz seviyesinden yüksekliği 75 metre olup kagir olarak inşa edilen kule yüksekliği ise 20 metredir. Fenerin çakma karakteri Fl.W.20 Sn.(2+18) olup görünüş mesafesi 20 deniz milidir. Fenerde önce ışık kaynağı olarak fitilli gaz yağı lambası ve daha sonra LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu ( gömlekli ) lambalar kullanılmış ve şu anda 1000 W'lık elektrik lambası ile aydınlatma sağlanmaktadır.
 
Yedek enerji kaynağı olarak da jeneratör bulunmaktadır. Işık kaynağını kuvvetlendirerek uzaktan görünmesini teminen odak uzaklığı 500 mm olan 4 adet kotodiyoptrik panel kullanılmaktadır.

Söz konusu optik paneller bilye üzerinde dönebilen dairesel platform üzerine dörtgen teşkil edecek şekilde yerleştirilmiş bulunmaktadır.
 
Işık kaynağı odakta sabit olarak yakılmakta ve platform üzerindeki optik panellerin döndürülmesi suretiyle fenerin çakar ışık vermesi sağlanmaktadır.
 
Panellerin döndürülmesi için kurmalı devir makinesi kullanılmakta saat makinesi muadili olan makine düşey ağırlıkta tahrik edilen tambur ile kurularak çalıştırılmaktadır. Söz konusu makine ve optik paneller koruma altına alınmış olup halen kullanılmaktadır.
 
  
 


BAFRA FENERİ
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1880 yılında Fransız müteahhitler tarafından Kızılırmak'ın denize döküldüğü yerdeki delta üzerinde Halisburnu mevkiine inşa edilmiştir.

Karadeniz'de bu mevkide seyreden gemiler için çok önemli bir rota feneridir. Bulunduğu arazinin delta olması nedeniyle demir boru kazıklar çakılarak üzerine yapılmıştır.22 metre silindirik çelik kule çevresinde çelik çatma profillerle tamamen çelik konstrüksiyon olarak inşa edilmiştir.

Fenerin kulesinin denizden yüksekliği 25 metre,kule yüksekliği ise 22 metredir.

Çakma karakteri Fl.W.5 Sn. olan fenerin görünüş mesafesi ise 20 deniz milidir.

Fener ilk olarak gaz yağı ile çalıştırılmış daha sonra asetilen gazına çevrilmiş olup şu anda elektrik enerjisi ile çalışmaktadır. Yedek enerji olarak hale asetilen kullanılmaktadır. Halen 500 W'lık elektrik lambası ile aydınlatma sağlanmaktadır.

Işık kaynağını kuvvetlendirecek uzaktan görünmesini teminen odak uzaklığı 250 mm olan dört adet kotodiyoptrik panel kullanılmaktadır.

Söz konusu optik paneller cıva banyosu üzerinde dönebilen dairesel platform üzerine dörtgen teşkil edecek şekilde yerleştirilmiş bulunmaktadır. Işık kaynağı odakta sabit olarak yakılmakta ve platform üzerindeki optik panellerin döndürülmesi suretiyle fenerin çakar ışık vermesi sağlanmaktadır.

Kuledeki çelik tellerle aşağıya dik olarak hareket eden ağırlıklara sahiptir. Ağırlık inerken saat harekete geçer ve yolda ağırlık yukarı doğru geriye kurulmadığı taktirde ağırlık dibe ulaştığı zaman saat durur. Fener bekçileri, Optik sistemin hemen altında yer alan mekanizmaya bağlı geniş kurma kolu ile deniz feneri optik saatini kurmaktaydılar. Bu sistem evlerdeki saat mekanizmasına benzemektedir. Fener bekçisi hala her üç saatte bir mekanizmayı kurmaktadır.

Söz konusu makine ve optik paneller koruma altına alınmış olup halen kullanılmaktadır. Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altındadır.

 


DEVEBOYNU FENERİ
Datça'nın Knidos ( Kriyo ) mevkiine 1931 yılında inşaa edilmiştir. Anadolu'nun Akdeniz'e uzanmış en uç noktası olan bu yer aynı zamanda Ege ve Akdeniz'i birbirinden ayıran bir nokta durumundadır. Bulunduğu yerin coğrafi şekli bakımından deve şeklini andırdığından fenere Deveboynu ismi verilmiştir.

Bu fenerin deniz seviyesinden yüksekliği 109 metre olup,kagir kulesinin yüksekliği ise 9 metredir.

Çakma karakteri Gp.Fl.W.(2) 10 Sn. olan fenerin görünüş mesafesi 12 deniz milidir.
Fenerde önce ışık kaynağı olarak fitilli gaz yağı lambası kullanılmış daha sonra LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu ( gömlekli ) lambalar kullanılmış ve şu anda güneş enerjisi ile çalışan 35 W'lık elektrik lambası kullanılmaktadır.

Işık kaynağını kuvvetlendirerek uzaktan görünmesini teminen odak uzaklığı 375 mm olan üç adet kotodiyoptrik panel kullanılmıştı.

Söz konusu optik paneller cıva banyosu üzerinde dönebilen dairesel platform üzerine dörtgen teşkil edecek şekilde yerleştirilmiş bulunmaktadır. Işık kaynağı odakta sabit olarak yakılmakta ve platform üzerindeki optik panellerin döndürülmesi suretiyle fenerin dört çakar ışık vermesi sağlanmıştı.

Saat mekanizması ve paneller İstanbul’da koruma altındadır.Şu anda elektrikli flaşörlü 300m fener cihazı ile faaliyetini sürdürmektedir, Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altındadır.


 


FENERBAHÇE FENERİ
Yörede ilk deniz fenerinin Bizans döneminde yapıldığı ve burada Tanrıça Hera'ya adanmış bir tapınak bulunduğu ve kayalıklar üzerinde de bir fenerin olabileceği düşünülmektedir.

Günümüzde Fenerbahçe burnunda bulunan ve bulunduğu semte adını veren bu günkü FENERBAHÇE feneri Osmanlı İmparatorluğu zamanında 1857 yılında fenerler idaresi tarafından yaptırmış olup halen mevcudiyetini ve eski güzelliğini muhafaza etmektedir.

Fenerin Denizden yüksekliği 25 metre Fener Kulesinin yüksekliği 20 metredir. Çakma Kodu W. FI. (2) 12.0 Sn dir. Feneri menzili 15 mildir.

Fenerde önce ışık kaynağı olarak fitilli gaz yağı lambası kullanılmış daha sonra LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu
( gömlekli ) lambalar kullanılmış ve şu anda 1000 W'lık elektrik lambası kullanılmaktadır.

Işık kaynağını kuvvetlendirerek uzaktan görünmesini sağlamak için optik sistem olarak odak uzaklığı 500 mm olan kotodiyoptrik silindirik lens kullanılmaktadır.

Mimari olarak Dikdörtgen planlı bir avludan tek katlı fenerci gardiyan binası ve fener kulesine girilmektedir. Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altındadır.






 
 


HOŞKÖY FENERİ
Marmara Denizi'nde seyreden gemilerin rota feneridir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1861 yılında Fransız müteahhitler tarafından yapılmıştır.

Hoşköy'ün Mürefte yakınlarında bulunmaktadır. Eski ismi ise Hora feneridir. Fener kulesi Fransa'dan orijinal olarak getirilmiş bulunan döküm paneller ve putrel demirlerden çelik konstrüksiyon olarak yapılmış olup, halen günümüzde de bu orijinalliğini muhafaza etmektedir.

Deniz seviyesinden 50 metre yükseklikte inşa edilmiş olup, kule yüksekliği ise 20 metredir.
Çakma karakteri Gp.Fl.W.(2) 10 Sn. olan fenerin görünüş mesafesi 19 deniz milidir.

Fenerde ışık kaynağı olarak fitilli gaz yağı lambası kullanılmış daha sonra LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu ( gömlekli ) lambalar kullanılmış ve şu anda 1000 W'lık elektrik lambası ile aydınlatma sağlanmaktadır.

Işık kaynağını kuvvetlendirerek uzaktan görülmesini teminen odak uzaklığı 375 mm olan üç adet kotodiyoptrik panel kullanılmaktadır.

Söz konusu optik paneller cıva banyosu üzerinde dönebilen dairesel platform üzerine üçgen teşkil edecek şekilde yerleştirilmiş bulunmaktadır. Işık kaynağı odakta sabit olarak yakılmakta ve platform üzerindeki optik panellerin döndürülmesi suretiyle fenerin çakar ışık vermesi sağlanmaktadır.

Kuledeki çelik tellerle aşağıya dik olarak hareket eden ağırlıklara sahiptir. Ağırlık inerken saat harekete geçer ve yolda ağırlık yukarı doğru geriye kurulmadığı taktirde ağırlık dibe ulaştığı zaman saat durur. Fener bekçileri, Optik sistemin hemen altında yer alan mekanizmaya bağlı geniş kurma kolu ile deniz feneri optik saatini kurmaktaydılar. Bu evlerdeki saat makinesi mekanizmaya benzer.

Söz konusu makine ve optik paneller koruma altına alınmış olup halen kullanılmaktadır. Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altındadır.

 


MEHMETÇİK FENERİ
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1856 yılında Fransız müteahhitler tarafından yapılmıştır.

Bu fener Ege Denizinden Çanakkale Boğazına girişte Trakya'nın Gelibolu Yarımadasındaki en uç noktasında ve çok önemli bir mevkiinde bulunmaktadır.

Fenerin deniz seviyesinden yüksekliği 50 metre olup kagir olarak inşa edilen kule yüksekliği ise 25 metredir.

Ege denizinden Çanakkale Boğazı girişinde mevkiinde olan fenerin çakma karakteri kırmızı sektörlü Fl.W.5 Sn. olup görünüş mesafesi 19 deniz milidir

Fenerde önce ışık kaynağı olarak fitilli gaz yağı lambası kullanılmış daha sonra LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu ( gömlekli ) lambalar kullanılmış ve şu anda 1000 W'lık elektrik lambası ile aydınlatma sağlanmaktadır.

Işık kaynağını kuvvetlendirerek uzaktan görünmesini teminen odak uzaklığı 500 mm olan 4 adet kotodiyoptrik panel kullanılmaktadır.

Söz konusu optik paneller civa banyosu üzerinde dönebilen dairesel platform üzerine dörtgen teşkil edecek şekilde yerleştirilmiş bulunmaktadır. Işık kaynağı odakta sabit olarak yakılmakta ve platform üzerindeki optik panellerin döndürülmesi suretiyle fenerin çakar ışık vermesi sağlanmaktadır.

Kuledeki çelik tellerle aşağıya dik olarak hareket eden ağırlıklara sahiptir. Ağırlık inerken saat harekete geçer ve yolda ağırlık yukarı doğru geriye kurulmadığı taktirde ağırlık dibe ulaştığı zaman saat durur. Fener bekçileri,

Optik sistemin hemen altında yer alan mekanizmaya bağlı geniş kurma kolu ile deniz feneri optik saatini kurmaktaydılar. Bu evlerdeki saat makinesi mekanizmaya benzer.

Söz konusu makine ve optik paneller koruma altına alınmış olup halen kullanılmaktadır. Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altındadır.


 


ŞİLE FENERİ
Şile Feneri, Karadeniz sahillerinde seyir yapan gemiler için rota feneri olarak Osmanlı'lar zamanında Fransızlara verilen imtiyaz neticesinde Fenerler İdaresi tarafından 1859 yılında inşa edilmiştir.

Türkiye'nin en büyük feneri olup deniz seviyesinden 60 metre yükseklikteki kayalıklar üzerine 110 cm. kalınlığında örme taş kuleye sahiptir..Fenerin sekizgen şeklindeki kulesinin yüksekliği 19 metredir. Gündüz iyi görünebilmesi için kule siyah - beyaz yatay bantlar şeklinde boyanmıştır.

Çakma karakteri Fl.W.15 Sn. olan fenerin görünüş mesafesi 20 deniz milidir.

Fenerde ışık kaynağı olarak fitilli gaz yağı lambası kullanılmış daha sonra LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu ( gömlekli ) lambalar kullanılmış ve şu anda 1000 W'lık elektrik lambası ile aydınlatması sağlanmaktadır.

Işık kaynağını kuvvetlendirerek uzaktan görünmesini teminen odak uzaklığı 925 mm olan 8 adet kotodiyoptrik panel kullanılmaktadır.

Söz konusu optik paneller cıva banyosu üzerinde dönebilen dairesel platform üzerine sekizgen teşkil edecek şekilde yerleştirilmiş bulunmaktadır. Işık kaynağı odakta sabit olarak yakılmakta ve platform üzerindeki optik panellerin döndürülmesi suretiyle fenerin çakar ışık vermesi sağlanmaktadır.

Kuledeki çelik tellerle aşağıya dik olarak hareket eden ağırlıklara sahiptir. Ağırlık inerken saat harekete geçer ve yolda ağırlık yukarı doğru geriye kurulmadığı taktirde ağırlık dibe ulaştığı zaman saat durur. Fener bekçileri, Optik sistemin hemen altında yer alan mekanizmaya bağlı geniş kurma kolu ile deniz feneri optik saatini kurmaktaydılar. Bu sistem evlerdeki saat mekanizmasına benzemektedir..Fener bekçileri 2 saate bir mekanizmayı kurmaktadırlar.

Söz konusu makine ve optik paneller koruma altına alınmış olup halen kullanılmaktadır. Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altındadır.

 


TÜRKİYE - GÜRCİSTAN SINIR HATTI TRANSİT FENERİ
Türkiye - Gürcistan kara hududunun denizde 12 millik devamını belirlemek üzere 1980 yılında tesis edilmiştir. Bu hududun belirlenmesi için Türkiye - Sovyet yetkililerinin müştereken çalışması neticesinde esasen 2 fener yapılmış olup arka istikamet feneri hudut çizgisinin Gürcistan topraklarında, ön istikamet feneri ise Türkiye topraklarında inşa edilmiştir.

Ön istikamet fener kulesi tamamen demir konstrüksiyon'dan yapılmış olup yüksekliği 27 metredir. Ayrıca kulenin önünde gemilerin hudut çizgilerini görebilmelerini temin bakımından 6 x 20 metre ebadında ve ortasında oranj renginde band bulunan ahşap bir pano mevcuttur. Fenerin ışığı ise sektörlü dediğimiz değişik derece ve renklerde görülmektedir.

Deniz seviyesinden 33.5 metre yüksekliktedir.Çakma karakteri Fl.W.R.G.1 Sn olan fenerin görünüş mesafesi 14 deniz milidir.

Hudut hattının seyreden gemilerce belirlenmesini teminen Türkiye tarafında (Beyaz ), hududa yaklaşılan sahada ise (kırmızı), hudut çizgisi (beyaz ),Gürcistan tarafı ise (yeşil ), (Beyaz ) şeklinde ışık vermektedir.
Bu fenerimiz elektrik enerjisi ile çalışmakta olup, gördüğü hizmetin önemine binaen asetilen gazı ile yedeklemesi de vardır. Fenerimiz gün ışığına ayarlı olarak otomatik bir şekilde yanıp sönmektedir.

 
 


YEŞİLKÖY FENERİ
Marmara Denizi'nden seyirle İstanbul Boğazı'na giriş yapacak olan gemilerin boğaz giriş rotalarını tespit etmek için gördükleri ilk fener İstanbul Yeşilköy feneridir.

Yeşilköyburnu üzerine 1856 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından taş kule olarak inşa edilen bu fenerin ilk adı Ayastafonas feneri iken daha sonra semtin ismine uygun olarak Yeşilköy Feneri olarak değiştirilmiştir.

Denizden yüksekliği 23 metre olan fenerin kulesinin yüksekliği 16 metredir.

Çakma karakteri Fl.W.10 Sn olan fenerin görünüş mesafesi 15 deniz milidir.

Fenerde önce ışık kaynağı olarak fitilli gaz yağı lambası kullanılmış daha sonra LPG ile çalışan parlak ışıklı manşonlu ( gömlekli ) lambalar kullanılmış ve şu anda 500 W'lık elektrik lambası kullanılmaktadır.

Işık kaynağını kuvvetlendirerek uzaktan görünmesini teminen optik sistem olarak odak uzaklığı 500 mm olan kotodiyoptrik silindirik lens kullanılmaktadır.

İlk kurulduğunda ışık kaynağı lensin odak noktasında sabit olarak yakılmakta ve optik etrafında dönen karanlık perdelerin ışık kaynağını kapatması ve açması suretiyle fenerin çakar ışık vermesi sağlanmıştır.

Şu anda fener elektrikli flaşör ile faaliyetini sürdürmektedir.

Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altındadır. 

 

   KAYNAK

 

 

 
 

TARİHTE BOĞAZİÇİ FENERLERİ
Makale:Emel Soyer Kolçak

Anahtar Kelimeler-Keywords: Deniz fenerleri, denizfenerleri, deniz feneri, denizfeneri, türkiyedeki fenerler, tarihi fenerler, türkiyedeki deniz fenerleri, deniz feneri, denizfeneri,tarihifenerler,Rumeli feneri, Ahırkapı feneri, Mehmetçik Burnu feneri, Fenerbahçe feneri, şile feneri, bafra feneri, kıyı fenerleri, kıyı feneri, fenerlerin tarihi, fenerlerin tarihçesi, Sinop Boztepe feneri, Akıncı Burnu feneri, Alanya feneri, Derin Deniz Fenerleri , Dalgakıran Fenerleri, Doğrultu Fenerleri, Deniz Fenerlerinin Işık Kodları, türkiyedeki tarihi fenerler, fenerlerin tarihçesi, deniz feneri nedir, fenerler ne işe yarar,
 
 
  Spor Spor