Salih Bahtiyar
  Deniz Neden Mavidir
 


DENİZ NEDEN MAVİDİR?

Denizlerin neden mavi olduğunu anlamak için suyun ışığa ne tür bir etki yaptığını ana hatlarıyla özetleyelim. Bütün renklerin spektrumu beyaz ışığı oluşturur. Bu renkler; Kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi, Çivit Mavi, Mordur.

Mavi görünen bir nesneye baktığımızda bu nesneden yansıyan spektrumun mavi ışığını görürüz. Bu nesnedeki diğer bütün renkler emilmiştir, sadece mavi yansır. Yani, kırmızı ışık, deniz yüzeyinden kırılır kırılmaz emilmiştir. Yaklaşık 7.5 metreye gelindiğinde kırmızı ışık tamamen kaybolur.

Örneğin, dalgıcın kullandığı parlak kırmızı dalış tüpü bu metrelerde donuk koyu kahverengi renkte görülür. 22 metrede sarı bir dalış tüpü daha çok yeşilimsi mavi bir renkte görülür. Çünkü görülebilir sarı ışık su tarafından emilmiştir.

Bununla beraber daha kısa dalga boylu ışınların hemen hemen hepsi 30 metreye kadar emilir. Geriye kalan en kısa dalga boylu ışınlar: mavi, çivit mavisi ve mor, 30 metre ve daha altında emilir. Bundan sonra bütün ışınlar tek renk yani mavi renkte görülür. Bu yüzden deniz saf ve berrak olduğunda, spektrumdaki mavi, su tarafından en az emildiği için gözümüze ulaşan tek renk olarak kalır.

Buna rağmen deniz her zaman mavi değildir. Bazı denizler mavimsi-yeşil, yeşil, veya kahverengi hatta kırmızı görünürler. Bu renklenme kısmen bulutların yansıttığı ışığa bağlıdır. Ancak ana nedeni; suyun içinde karışım halinde bulunan çeşitli parçacıklar, mineraller veya organiklerdir.

Bazı bölgelerde, özellikle sahil kesimlerinde ve sığ sularda organik maddeler toplanmıştır. Bunlar sarı pigment meydana getirirler. Bu pigmentlere ortamın mavi rengi ile karışarak suda mavimsi yeşil veya yeşil renk meydana getirirler. Tabandan kalkıp su içinde asılı vaziyette duran sedimentler tabanın rengini yansıtarak kahverengi görünüş oluştururlar. Bir çok kıyıda belli zamanlarda plankton üremesine bağlı kırmızılaşma meydana gelir.

Işık, daha az yoğun olan havadan. 800 kat daha yoğun olan suya geçtiğinde; hızı yaklaşık olarak 186 000 mil/saniye’den 140 000 mil/saniyeye düşer. Işık yüzeyi geçerken aynı temel sebeple kırılır, buna yansıma denir. Spektrumdaki her renk farklı bir dalga boyuna sahiptir. Kırmızının dalga boyu daha büyük ve en çok kırılan renktir. Mavi ve mor en kısa dalga boyuna sahiptir ve en az kırılır.

Denize giren ışınlar yalnızca yansıyıp emilmez, aynı zamanda su molekülleri ile hafifçe yayılır, fakat asıl olarak sudaki karışım içinde bulunan kum, tuz ve mineraller ile yayılır (bazı yayılmalar distile sularda da oluşur). Işık ışını bir parçacıktan diğer parçacığa enerjisi tükenene kadar sıçramaya devam eder. Işığın suda yayılması kişinin görüşünü sınırlar. Güneş ışınlarının direk olarak suya girişlerini azaltır. 30 metre derinlikte gölgeler yoktur.

Mesafenin etkilenmesine ek olarak, ışığın kırılması nesnelerin su altında büyük görülmesinin de sebebidir. Genellikle bu büyüme faktörü yaklaşık %25 dir. Dalgıçların şekil ve mesafenin ölçüsünde meydana gelen değişiklikleri dengelemeyi öğrenmeleri gerekir. Bu da tecrübe ve eğitimle mümkündür. Işığın kırılması öğle saatlerinde bile ışığın miktarını ve yoğunluğunu etkileyebilir.
Sualtı fotoğrafçıları dalış için bu periyodu önermektedir.

Bu olayla ilgili olarak, sürekli değişen küçük dalgacıklar değişik ışık konsantrasyonlarına neden olurlar. Kumlu diplerde, bu yüzeydeki dalga hareketleri bir cins mercek etkisi oluştururlar. Dalga kabardığında ışık üzmelerinin toplanmasına ve deniz tabanında parlak bir çizgi oluşmasına neden olurlar. İki dalga arasındaki çukurluklar ise yerdeki bölüme gelen ışık huzmeleri dağılacak ve gölge etkisi meydana getirecektir
. Kaynak

   


 
  Spor Spor