|
|
|
|
Penguenin Gözüyle Küresel Isınma |
|
|
PENGUENİN GÖZÜYLE KÜRESEL ISINMA
Güney Kutbunda; Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Amerika, Güney Afrika ve Galapagos kıyılarında yaşar, 30 ile 120 cm arasında uzar, bir adımda sadece 10 cm ilerler, 1 dk. da 120 adım atar ve 10 deniz mili hızla yüzebilirim. 40°C'lik vücut ısımla -40°C'lik Antarktika soğuğuna vücudumdaki tüy, yağ ve besinlerden elde ettiğim enerji ve kontrol mekanizmam ile uyum sağlamakta zorlanmam. Küçük balıklar, kabuklular ve mürekkep balıkları ile beslenirdim, ta ki küresel ısınma diye bir tehdit orataya çıkana kadar...
Öncelikle küresel ısınmadan kısaca bahsetmek istiyorum; insanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor.
Dünyanın yüzeyi güneş ışınları tarafından ısıtılıyor, Dünya bu ışınları tekrar atmosfere yansıtıyor ama bazı ışınlar su buharı, karbondioksit ve metan gazının Dünyanın üzerinde oluşturduğu doğal bir örtü tarafından tutuluyor. Bu da yeryüzünün gereğinden daha fazla sıcak kalmasını sağlıyor.
Yani! fosil yakıtların bilinçsizce yakılması, orman miktarındaki azalmalar, hızlı nüfus artışı ve toplumlardaki tüketim eğiliminin artması gibi nedenlerle karbondioksit, metan ve diazot monoksit gazların (sera gazları) atmosferdeki yığılması artıyor. Bilimadamlarına göre işte bu artış küresel ısınmaya neden oluyor.
Bu olay bütün türleri olumsuz etkilediği gibi, besin kaynağımız olan gıda kaynaklı denizlerimizin yer değiştirmesi sonucu bizleri de yiyecek bulmak için daha fazla çaba sarfetmek zorunda bırakıyor. Şimdiden Antarktika bölgesinde yaşayan 4 türümüzden bazılarının % 30 ile %45 oranında azaldı.
Antarktika’daki ısınma Dünyanın diğer bölgelerininkinden 5 kat daha fazlaymış yani bu da bizim türümüzün daha çok tehdit altında olduğunu gösteriyor.
Küresel ısınma;
Kutuplardaki buzulların erimesine, iklimin ve mevsim şartlarının değişmesine, okyanusların ısınmasına, deniz seviyesinin yükselmesine, orman yangınlarının artmasına, göllerin küçülmesine, ırmakların kurumasına, kışın sıcaklıkların artmasına, ilkbaharın erken gelmesine, sonbaharın gecikmesine, bitkilerin erken çiçek açmasına, göç dönemlerinin değişmesine, kıyı şeritlerinin erozyona uğramasına, yol açıyor. Milyonlarca insanı sel, kasırga, kuraklık, susuzluk ve salgın hastalıklarla karşı karşıya bırakıyor.
Yükselen deniz seviyesi Pasifikadaları ve Hint Okyanusu'ndaki adaların çoğunu tehdit ediyor.
ABD Dünya nüfusunun yüzde 4'üne sahip. Ancak, karbondioksit üretiminin yüzde 25’ini sağlıyor. İngiltere yüzde 3 üretiyor. Hindistan, nüfusu 15 kat fazla olmasına rağmen karbondioksit üretimi hemen hemen İngiltere ile aynı.
Ortalama bir Amerikalı yılda 6 ton, bir İngiliz 3 ton, bir Çinli 0.7 ton, bir Hintli 0.25 ton karbondioksit üretiyor. Atmosfere yılda 220 milyon ton karbondioksit bırakan Türkiye ise 20.sırada…
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| | |