Salih Bahtiyar
  Kültür Balıkçılığının Çevresel Riskleri
 

DENİZ KÜLTÜR BALIKÇILIĞININ ÇEVRESEL RİSKLERİ

Muhtemelen, M.Ö. 6000 li yıllardan öncesine dayanan Avustralya'da yılan balığı yetiştiriciliği ile başlayan, sonrasında Romalılar, Polinezyalılar, Japonlar ve Çinlilerin tüm tarih boyunca büyüyen gıda talepleri için  bir yöntem olarak balık yetiştirmeciliğini kullanıldığı bilinmektedir. 


 

Bugün gelinen noktalarda, kültür balığı yetiştiriciliğinin aşırı balık avcılığı nedeniyle azalan dünya balık stoklarına ve gıda üretimine katkı ve artış sağlayacağı, bugün 7 Milyar olan küresel nüfusun 2050 yılında 50 milyara ulaşacağı ve bu artan nüfusun beslenmesine bir çözüm olduğu ileri sürülmektedir.

Günümüzde su ürünleri yetiştiricilik faaliyetleri için teknikler daha sofistike büyümektedir ve çevre için önemli riskler oluşturmaya başladığı gözlemlenmektedir.

Bu risk faktörleri;
Biyolojik kirlilik, Organik kirlilik, Kimyasal kirlilik, Habitat (yaşam alanı) değişikliği, Gıda güvenliği ve Halk sağlığı tehlikeleri olarak karşımıza çıkmaktadırlar.
 
Kirlilik
Balık çiftliklerinin serbest atıkları olan yenilmemiş yem, balık dışkıları ve kimyasal atıklar, doğrudan su kolonu ve deniz tabanı sağlığı için önemli bir potansiyel risk oluşturmaktadır. Tıpkı tavuk çiftliklerinde olduğu gibi deniz su ürünleri çiftliklerinin bu atıkları, genellikle zaman zaman alg çoğalmaları, habitat kaybı ve çözünmüş oksijenin ciddi tükenmesi ile sonuçlanan kıyı ötrofikasyon (aşırı zenginleştirme) sorununu ortaya çıkartmaktadır. 

Çiftliklerden Kaçan Balıklar
Kafesleri çevreleyen ağların herhangi bir nedenle yırtılması sonucu doğal ortama kaçan balıklar nedeniyle yerli türlerle melezleşme, egzotik (sonradan gelen) türün yerli türlerle yem ve habitat (yaşam alanı) rekabeti ve en önemlisi genleriyle oynanmış türlerin doğaya kaçmasıyla, yerli türlerle olası melezleşmesinin ne gibi sonuçlarının  doğuracağı gibi öngörülemeyen  risk ve tehlikeleri oluşturmaktadır.

Kaçan balık miktarlarıyla ilgili örnekler sıralarsak;
2004'ten 2008'e kadar, Norveçli yetkililerce 800.000 den fazla morinanın çiftliklerden kaçtığı bildirildi.
Norveç'te çiftlik somonlarının yıllık kaçan balık miktarı, 1995-2005 yılları arasında 2 milyon ila 10 milyon balık arasında değişmektedir.
Ekim 2009'da, 40.000 kadar yetişkin Somon Kanada'nın en büyük çiftliğinden doğaya kaçtı.

Hastalıklar, Parazitler ve Kimyasallar
Çiftlik balıklarında ölümcül hastalık ve parazitler oluşabilir ve yayılabilir. Beyaz benek hastalığı 1990'larda küresel karides tarım sektörünü kırması, Şili somon tarım sektöründe başına bela olan enfeksiyöz somon anemisi (ISA) yüzünden milyonlarca somonun imha edilmesi zorunda kalınışı gibi örnek nedenlerle, çiftliklerde yetiştiricilerin düzenli olarak tarım ilaçları, antibiyotikler, mantar ilaçları, anti-kirleticileri ve diğer kimyasalları uyguladıkları bilinmektedir. Bu maddeler, suda çözünerek ekosistem için riskler oluşturmaktadır. Sorumlu yetiştiriciler, bu maddelerin kullanımını en aza indirmek için büyük gayret ve çalışmalar içindedirler.

Balık Unu ve Balık Yağı
Bugün uygulanan şekliyle, balık yemi üretiminde hayvansal protein tüketimi birinci plandadır ve yüksek miktarlardadır. Bunun daha da yükseleceği tahmin edilmektedir. Ton balığı gibi bazı türlerin semirtme beslenmesi, işlenmemiş yabani balıklarla yapılmaktadır.

Balık unu ve yağı elde edilmesi için yabani türlerin avcılığındaki baskı nedeniyle yabani tür stoklarında ciddi boyutlarda düşüş göze çarpmaktadır. Bunun sonucu; balina, köpek balığı, yunus ve su kuşlarının beslenmesi doğrudan etkilenmekte ve türler tehlike altına girmektedirler.

Predatorlara (Yırtıcı Canlılar) Etkileri
Kafeslerdeki balık yoğunluğu doğadaki yırtıcıların yoğun ilgisini çekmektedir. Kafeslere yaklaşan yırtıcıların ağlara takılarak boğulması, kafeslere zarar verebilecek yırtıcıların öldürülmesi ve çiftliklerin artışıyla bu yırtıcıların yaşam alanlarının daralması gibi sorunlar oluşmaktadır.

Gıda Güvenliği ve Halk Sağlığına Etkileri
Diğer gıdalar gibi kültür balıkları da insan sağlığı için risk faktörleri taşımaktadır. En önemli risklerden birisi, suyu süzerek beslenen ve esnada zararlı atıkları bünyesinde biriktiren (biyo-akümülatör) deniz kabuklularının tüketimidir.

Edward (2001) patojenik enterobakterilerin (insan sindirim sisteminden) balık balık bağırsaklarında da olduğunu kaydetmiştir. Bu nedenle, bu tür balık ürünlerinin güvenlik sorusunu gündeme getirmektedir. Clonorchis sinensis ve Opisthorchis viverrini gibi parazitlerin iyi pişmemiş ya da çiğ yenilen deniz ürünleri tüketimiyle insanlarda hastalıklara neden olduğu bilinmektedir.

Çiftliklerde su ürünlerini hastalıklardan koruma amaçlı aşırı antibiyotik kullanımının, bu ürünleri tüketenlerde "antibiyotik direnci" oluşturduğu  henüz netlik kazanmamışsa da iddia edilmektedir



Tablo 1. Deniz Kültür Balıkçılığının Çevresel Riskleri

Yararlanılan Kaynaklar:
http://brennangeo.wikispaces.com/ 
http://www.academicjournals.org/AJB/
Katkılarından dolayı teşekkürlerimizle.


Bunlar da ilginizi çekebilir...
• Balıklarda Yaşama, Büyüme ve Ölüm
• 
Trol-Gırgır-Parakete Nedir?
• Mersin Balığı Üretimi
• İstilacı Balık Türleri ve Hayat Stratejileri
• İçsularımızdaki İstilacı Türler Ve Biyolojik Çeşitliliğe Etkileri
Türkiye Su Ürünleri Yetiştiriciliği ve Yem Sektörü
 Balık Üretiminden Kaynaklanan Kirlilik ve Çözüm Yolları
• Akdeniz için IUCN Kırmızı Liste
• Deniz Ürünlerimizin Azalış Sebepleri
• Türk Balıkçıları ve Gürcistan
• Balıkçılık Savaşları 


Anahtar K elimeler-Keywords: Deniz Kültür Balıkçılığının Çevresel Riskleri, Kirlilik, Kültür balığı yetiştiriciliği, Kültür Balıkçılığı, aquaculture,

 
 
  Spor Spor