BALIK BİYOLOJİSİ
Baş
Burun ucundan solungaç kapaklarının (operkulum) arka kenarına kadar olan vücudun ön (anteriör) kısmına verilen isimdir.
Gövde
Solungaç kapaklarının arka kenarı ile anal açıklık (anüs) arasında kalan ve içerisinde vücut boşluğunun bulunduğu vücudun orta bölgesine verilen addır.
Kuyruk
Anal açıklıktan vücudun sonuna kadar uzanan arka (posteriör) bölgeye verilen isimdir. Bu bölge çoğu zaman kuyruk sapı ve kuyruk yüzgeci olmak üzere iki ayrı bölüm hâlinde incelenebilir. Bu durumda, anal açıklıktan kuyruk yüzgeci ışınlarının başlangıcına kadar olan kısım kuyruk sapı; bundan sonraki kısım ise, kuyruk yüzgeci olarak isimlendirilir.
Ağız
Başın ön ucunda yer alan ve iki çene tarafından çevrelenmiş bulunan açıklığa denir.
Ağızın konumu, türlere göre farklı durumlarda olabilir.
• Terminal veya uç durumlu : Genellikle balıkların çoğunda bu ağız tipi yaygın olup, böyle durumlarda alt ve üst çeneler eşit uzunlukta bulunurlar
• Üst durumlu veya yukarıya yönelik : Bu türlerde ağız belirgin bir şekilde yukarıya doğru yönelik olur. Bu durumda daima alt çene (mandibul) üst çeneden biraz daha uzun olup, öne doğru bir çıkıntı meydana getirmiştir.
• Alt durumlu veya aşağıya yönelik : Bazı balık türlerinde de ağız başın altında olup, üst çene tarafından örtülmüştür. Böyle hâllerde üst çene daima alt çeneden
uzundur ve öne doğru bir çıkıntı meydana getirmiştir.
Tatlı su balıklarında ağız tipleri
A: Yukarıya yönelik(sivrisinek balığı) B: Uçta (kızıl kanat) C:,D: Vantuz şeklinde (lampetra flubiatilis) E: Bir hortumun ucunda (deniz iğnesi) F: Altta (kababurun) G: Protraktil (çapak) H: Ördek gagası şeklinde(turna)
Burun
Başın ön ucu ile gözler arasında kalan bölgeye denir. Burnun görünüşü çeşitli türlerde çok değişik şekiller arzetmektedir. Bazen sivri (Sudak) bazen yuvarlak (Yayın), bazen ördek gagası şeklinde (turna) bazen hortum şeklinde uzamış (deniz iğnesi) bazen aşağıya doğru kıvrık şekiller gösterebilir.
Gözler
Daima baş bölgesinde bulunan bir çift görme organıdır. Şekil, renk, büyüklük ve konumları türlere göre çok değişik olabilir. Genel olarak başın iki yanında bulunmakla beraber, bazen tek tarafta (dere pisi balıkları) veya başın iyice tepesine doğru yerleşmiş (kaya balıkları)de olabilirler.
Göz Kapakları
Genellikle balıklarda göz kapakları teşekkül etmemiş olmakla beraber, bazı formlarda (Örneğin, kefallerde) gözlerin etrafı az çok yağımsı bir maddeden oluşmuş ve göz kapağını andıran bir zarla çevrelenmiştir.
Bıyıklar
Ağız etrafında bulunan ipliksi uzantılardır. Türlere göre boyları, çıkış yerleri ve sayıları çok farklı olabilir. Diğer taraftan yalnız üst çeneye (kaya balığı) yalnız alt çeneye (mersin balığı) hem alt hem üst çeneye (yayın balığı) bağlanmış olabilirler.
Çeneler
Ağzı alttan ve üstten kapatan, göz ile solungaç kapağı arasında kalan mesafenin önünde yer alan iki parçadan oluşurlar. Genellikle alt çene kemiğine mandibul, üst çene kemiğine maksil adı verilir.
Dişler
Balıkların çoğunlukla ağız ve bazen de boğaz bölgelerinde bulunan kemiksi yapılardır. Genel olarak üst çene kemiği üzerinde yerleşmiş olanlara üst çene (Maksil) dişleri, boğaz bölgesindeki 5. solungaç yayı üzerinde yerleşmiş dişlerede yutak (Farinks) dişleri adı verilir. Özellikle besinlerini başka balıklardan ve diğer omurgalı su canlılarından temin eden etçil (karnivor) formlarda çok iyi gelişmiş üst çene dişleri vardır. Alabalıklarda ise, damak üzerinde yerleşmiş ve âdeta çengel şeklini almış kuvvetli damak (Vomer) dişleri görülür. Boğaz bölgesine yerleşmiş ve besinleri öğütme görevini üstlenmiş olan yutak (Farinks) dişleri ise, tatlı-su formlarından olan sadece iki grupta (sazan ve kaya balıkları) görülmekte olup, türlerin sistematik ayrımında önemli bir karakter olarak dikkate alınır.
Dudaklar
Ağız etrafını çeviren ve deri kıvrıntısından olan etli yapılardır Bazen kalın ve loplu
şekilde (bıyıklı balık) bazen de keratinleşmiş keskin kenarlı (kababurun) olabilirler.
Solungaç Kapakları (Operculum)
Kemikli balıklarda solungaçların üzerini örten ve kemik parçalarından yapılmış olan hareketli kapaklardır.
Solungaç Zarları
Her iki solungaç kapağını alttan boğaz kısmına bağlayan ve solungaç ışını denilen kemiksi çubuklarla desteklenen yapılardır. Bunlar üst taraftan solungaç kapağına, alt taraftan da boğaz bölgesine bağlanırlar.
Solungaç Dikenleri
Solungaç yaylarının çukur taraflarına (iç kısmına) yerleşmiş olan, uzunluk ve sayıları türlere göre değişen, kemik veya kıkırdaktan yapılmış iğnemsi yapılara denir. Bu dikenlerin sayısı bazı türlerin ayrımında ayırıcı (diagnostik) karakter olarak kullanılır.
Solungaç Yaprakları (Lamelleri)
Solungaç yaylarının tümsek taraflarına (dış kısmına) yerleşmiş olan, üzerinde sayısız kılcal damarları taşıyan ve bu yüzden de kırmızı renkli görülen telciklerin oluşturduğu yapıdır.
Yanal Çizgi (Line lateral)
Balıklarda vücudun yan taraflarında bulunan ve başın gerisinden kuyruk yüzgeci başlangıcına kadar uzanan duygu organlarıdır. Genellikle su içerisindeki ses titreşimlerini algılamaktadır. Bunun için de sinirsel bağlantısı bulunan bir sıra halindeki delikli pullardan yapılmıştır. Genellikle tam olmakla beraber, bazen hiç bulunmaz veya vücudun sadece başa yakın kısmına kadar devam eder. Yanal çizgiyi oluşturan pulların sayısı herbir türün bütün bireyleri için sabit olduğundan tür ayrımında önemli bir sistematik karakter olarak bilinir.
Yüzgeçler
Balıkların su içerişindeki dengelerini korumalarını ve hareketlerini sağlayan ve deri kıvrıntısından meydana gelmiş olan yapılardır . İki guruba ayrılır:
Tek Yüzgeçler
Genellikle denge ve dümen vazifesi gören bu yüzgeçler normal bir balıkta 3 tanedirler:
• Sırt (Dorsal) Yüzgeci : Vücudun sırt tarafında yer alan ve genellikle ortaya yakın konumda bulunan bu yüzgeç nadiren iyice geriye itilmiş de olabilir. (Turna balıklarında olduğu gibi.) Çoğunlukla tek ise de bazen iki adet (kefal,gümüş vb.) bazen de üç adet (mezgit) olabilmektedir. Ancak şekilleri, büyüklükleri ve uzunlukları çok değişken olabilir. Örneğin, yayın balıklarında çok küçük iken, kaya balıklarında baştan kuyruğa kadar uzanan bir bant şeklindedir. Bunların dışında kuyruk kısmına yakın bulunan çok sayıda ve küçük yalancı yüzgeçler(pinnül) (palamut,uskumru,orkinos balıklarında) ve alabalıkgillerin karakteristik özelliği olan yağ yüzgecide (adipöz yüzgeç) sırt yüzgeçlerinden sayılır.
• Anüs (Anal) Yüzgeç : Vücudun karın kısmında ve anal açıklığın hemen gerisinde yer alır. Bazen hiç bulunmayabilir (deniz iğnesi) bazen kuyruk yüzgeci ile birleşerek müşterek bir bant oluşturur (yılan balıkları) bazen de uzun fakat ayrı bir bant şeklinde (yayın) olabilir.
• Kuyruk (Kaudal)Yüzgeci : Kuyruk sapının bitiminde yer alır ve bir kayığın dümeni gibi iş görür. Genellikle iki çatallı ise de bazen tek parçalı da olabilir.
İki parçalı olduğu zaman da eşit parçalı (homoserk) veya üst parça daha büyük, alt parça daha küçük (heteroserk) olmaktadır. Çoğunlukla bağlantısız ise de, bazen sırt ve anal yüzgeçler ile birleşerek ortak bir bant oluşturabilir (yılan balıkları).
Çift Yüzgeçler : Bunlar diğer omurgalıların ön ve arka tarafında bulunan hareketli vücut parçalarına (ekstremite) karşılık olarak bulunmakta olup, daha ziyade hareketi sağlarlar. Normal bir balıkta iki çeşit çift yüzgeç vardır :
Dorsal yüzgeç tipleri : A-Ayrı ayrı dikenler şeklinde B-Birbirinden ayrı iki yüzgeç şeklinde G- Birbirlerine bitişik iki sırt yüzgeci şeklinde D- Uzun bir sırt yüzgeci şeklinde E- Küçük bir sırt yüzgeci şeklinde F- İkinci sırt yüzgeci yağ yüzgeci şeklinde G- Kuyruk ve anal ile birleşmiş şekilde
• Göğüs Yüzgeçleri(Pektoral) : Bunlar genellikle solungaç kapaklarının arka tarafında ve göğüs bölgesinde yer alırlar. Göğüs kemeri ile kafatasına sıkıca bağlanmış kuvvetli yüzgeçlerdir.
• Karın Yüzgeçleri(Ventral) : Vücudun karın bölgesinde yer alan ve bir kemerle iskelete bağlantısı bulunmayan yüzgeçlerdir. Çeşitli balık ailelerinde göğüs yüzgeçlerine göre karın yüzgeçlerinin yeri çok değişik olabilmektedir, örneğin, karın yüzgeçlerinin yeri göğüs yüzgeçlerinin arkasında olursa (sazanlar) abdominal tip ; aynı hizada olursa (genellikle balıkların çoğu) thorasik tip ; göğüs yüzgeçlerine nazaran önde olursa (mezgit) jugular tip, adlarını almaktadır.
• Yüzgeç Işınları: Kemikli balıkların yüzgeçleri ışın adı verilen(Radius) kemiksi çubuklarla desteklenmişlerdir. Genellikle yüzgeç ışınları iki grupta toplanabilirler:
Basit ışın veya Diken ışınlar: Bunlar daima yüzgeçlerin başlangıç kısmında (Anteriörde) yer alan ve eklemli bir yapısı olmayan düz dikenler şeklindedir. Bazen çok kuvvetli olup, uçları da iyice sivrileşmiştir. Çift sırt yüzgeci olan balıkların I. sırt yüzgeçleri sadece bu ışınları içerirler. (kefaller, gümüş balıkları gibi.)
• Yumuşak Işınlar veya Dallı ışınlar: Bunlar ise, daima bir yüzgecin basit ışınlarından sonra gelirler ve eklemli yapıda olup serbest yanlarında dallanma gösterirler. Bu dallanma bazen ışının hemen kaidesi yakın yerden başlamakta, bazen de sadece uç kısımda görülmektedir.
Gerek basit gerekse yumuşak yüzgeç ışınları, türlere göre farklı sayılarda oldukları için, sistematik ayrımda önemli bir rol oynarlar. Bu yüzden yüzgeç ışınları muhtelif şekilde formüle edilirler, örneğin, bir balığın sırt yüzgecinde 2-3 basit ve 10-12 yumuşak ışın bulunuyorsa bunun formülle ifadesi D = II—III 10-12 şeklinde verilmektedir. Formülden de görüldüğü gibi, basit ışınlar daima Romen rakamları; yumuşak ışınlar ise normal rakamlarla gösterilirler.
|